31 Mart 2014 Pazartesi

BİR KEZ DE BENİM İÇİN ZIPLA MARION

Her gün yeni icat çıkaran moda sektöründe gündemi yakalamak için ışınlanma teknolojisine sahip olmamız gerekiyor. Yazdığım haber bu sebeple eski sayılır. Yazıp yazmama konusunda ne kadar bocalasam da (bocalamam yine eskiliğinden) kendimi tutamadım. Çünkü Marion Cotillard benim lezbiyen crush’im. Bu kadına bayılıyorum, napıyım? Batman: The Dark Knight Rises’daki ölüm sahnesiyle bizi derinden üzse de Pas ve Kemik’te aramıza dönüp ağzımızın payını verdi. Bir değer muhteşem dönüşü ise Dior kampanyasıyla yaptı sevgili Marion.



Kendisi havalarda süzüldüğü, muhteşem Dior çantası elinde ortalığa zerafet saçtığı resimleriyle “sen hep sağa sola sıçra Marion” dedirtiyor. Dedirtiyor çünkü hiçbir insan evladı havaya sıçramışken bu kadar elegant bu kadar rahat duramaz. Bu arada çantalar da güzel, çantalar da zamansız, çantalar da ikonik.



Fashion industry changes rapidly, so it is impossible to keep up its speed. That’s why it is too late for this post. That’s why I thought not to write it but I cannot help myself because Marion Cotillard is my lesbian crush. Yeah that’s right, I love this women. Although, she couldn’t die properly in Batman: The Dark Knight Rises she is still incredible and she proves that with her other movies and of course in the new campaign of Dior.









Çok mu eğlendin bebekim?



23 Mart 2014 Pazar

MART KAPIDAN BAKTIRDI

Ara sıcaklar mevsimi geldi. Güneşi gösterip içimize neşe dolduran ardından yağmur yağdıran yılın en gıcık ayı Mart’ta, havaya uygun kıyafet seçmek ayrı bir sanat olarak nitelendirilebilir. Uçlarda yaşayan bir insan olarak ben ise bu sanatı kesinlikle kotaramıyorum. Ya tam kışlık ya da tam yazlık parçalar alarak ara mevsimi zorlukla atlatmamı sağlayan yardımcı parçalar ise genelde anneme ait oluyor.



Annemin dolabından soğukkanlılıkla aldığım siyah pardösü kılıklı ceket işte bu yüzden harika. Ne üşüyorum ne terliyorum, kaypak havalı günleri şen şakrak geçiriyorum. Tarzımı soğukkanlılıkla tamamlıyorum.



Spring has arrived. March shows the sun before and then suddenly starts to rain. To dress up such an unstable weather is an art which i have not managed. However, my mother’s closet always there for me. The jacket I stole from her is perfect for these weathers and as form y outfit it is an integral piece.





Hadi ben kaçtım


Bluz/Blouse: Derin
Ceket/Coat: Mango
Tayt/Tights: Derin
Ayakkabı/Shoes: Bershka

5 Mart 2014 Çarşamba

KARL LAGERFELD'LE MANAVA GİTMEK

Karl Lagerfeld ilklerin moda evinin başına geçmiş ilklerin adamı. Bu moda dahisi güneş gözlüklü karizma, şanına yakışır şekilde ağzımızı açık bırakacak bir defileye imza attı. Chanel’in 2014 Sonbahar/Kış Koleksiyonu’nu manava çevirdiği Grand Palais’ta yapan Karl, kışın bol bol meyve sebze yemenin, vitamin almanın önemini vurgulayarak sosyal mesajını da vermiş oldu.



Andy Warhol’un eli değmişcesine pop renklerin hakimiyetindeki saraydan bozma markette dolanıp alış veriş yapan mankenler koleksiyon mu tanıttı evin eksiklerini mi aldı belli değil. 
Hayatın içinden podyuma siz de buyurun.




Burası İstinye Park değil, burası Grand Palais ve bir defile sahnesi





Chanel marka  ekmekler şampanyalar




 Tüvitsiz Chanel Chanel midir? Değildir...



















Alışverişe ev eşofmanıyla çıkan bizler, çoraplarıyla terlik giyip ekmek almaya giden çilekeş analar, pencereden sepet sarkıtan dayılar...Şu güzelim kıyafetlerle alışverişe çıkmaya bir solucan deliği, üç paralel evren uzaktayız...






2 Mart 2014 Pazar

OSCAR KAZANAN ELBİSELER

86. Oscar Ödül Töreni bu gece gerçekleşecek. Amerikan sinemasının bize sunduğu binerce kalıptan biri olan bu ödül töreni, tek bir gecede bizim buraları bile etkileyiveriyor. Ödül kazanan filmler, oyuncular ve yönetmenler bir anda bizim de favorimiz oluverirken aynı zamanda moda can buluyor.



“En İyi Film” ödülü alanı beklemek kadar en güzel giyinenin kim olduğunu belirlemenin de heyecan yaptığı bu gecede giyilen kıyafetler tarihin altın sayfalarına yazılıyor; bu bir gerçek. Bu geceki törenini işsizler gibi oturup izleyeceklerden misiniz yoksa yarın sabah uyanınca ilk iş bakacak olanlardan mısınız bilemiyorum; fakat her halükarda “Oscar Kazanan Elbiseler”e bir göz atın. Çünkü üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra hepsi tarih oluyor ve aslında siz de izlediğiniz her bir ödül töreniyle tarihe tanıklık etmiş oluyorsunuz. (Nereden nereye bağladım ama)



Roman Holiday (1953) ile Audrey Hepburn Givenchy elbisesiyle pek tabi peri gibi gayet tabi su gibi




1955'te Edith Head imzalı elbisesiyle Grace Kelly her yönüyle gecenin kazananı; zira bu elbise 4.000 dolarla en pahalı Oscar elbisesi olma özelliğine sahip. O zaman alkış...





Butterfield 8 (1960) filmi ile Oscar'ı kapan Elizabeth Taylor ve Christian Dior elbisesi. En iyi Oscar kazanan elbiselerden biri bence



        Kim Basinger'e yazacak iki çift lafım yok (1999)







Erin Brockovich (2001) filmiyle Oscar kazanan ben olsaydım geceğe bu kıyafetle gittiğime çok üzülürdüm. Çünkü Valentino da olsa bence güzel değil, ama akılda kaldı mı kaldı. Bu da bir şey..






Monster Ball (2002) ile Oscar alıp ırkçılığın suratına yumruk atan Halle Berry'nın Elie Saab'ı da geceye yumruk atmıştı





Edith Piaf olarak beni ağlatarak benden zaten Oscar kazanan (2008) Marion Cotillard, denizkızılı Jean-Paul Gaultier elbisesiyle güzel olmuş mu? Olmuş. 






Düşüşlerin en güzeline neden olan Christian Dior elbisesiyle Jeniffer Lawrence (2013) umarız Golden Globe'daki performansı ile geceye katılmaz.