22 Eylül 2013 Pazar

BEYAZPERDE FENOMENLERI

Beyaz perdeye ilk görüntüler düşmeye başladığı andan itibaren moda ve sinema birbirlerini tamamlayan iki parça oldu. Aktörler, kendi dönemlerinin en moda kıyafetleriyle perdedeboy gösterirken, aynı zamanda giydikleri her şeyi de ‘moda’ yapmayı başardılar. Moda ve sinema arasındaki bu bengi dönüşte en çok neler mi ölümsüzleşti? İşte benim hatırladıklarım;

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                       
  

 Since we saw the first images on the white screen we cannot think fashion without cinema or cinema without fashion. Actors present their own era’s looks on the screen but they are also create iconic looks and gave direction to fashion. In this exchange between fashion and cinema here are the most unforgettable ones for me;








Marlene Dietrich/ Dandy look

İşte, bir kadının erkek gibi dolaşıp yine de seksi olabileceğini tüm dünyaya gösteren kadın. Takım elbiseleri, –ağızlığıyla beraber sürekli elinde olan sigarası, briyantinli saçları ve incecik kaşlarıyla tam bir femme fatal.





                     







She is the first women who show the world masculinity can look sexy. With her suits, cigarette – of course with a holder, brilliantine hair and thin eyebrows she is totally a femme fatal.






Diana Keaton/ Masculen look
Dandy stilinin öncüsü olarak kabul edebileceğimiz Marlene Dietrich’ten sonra aklımıza hemen gelmesi gereken bir diğer maskülen sinema görünüşü tabi ki de Diana Keaton’ın Annie Hall’daki halleri. Annie, Ruth Morley tarafından tasarlanan takımları, kravatları ve şapkasıyla 70’lerin vücut bulmuş hali. Hala da sokakta onun gibi kadınlar görüyoruz.




We accept Marlene Dietrich as a pioneer of Dandy look; but when its about masculinity, after her the first name that have to come our minds is Diana Keaton and her look in Annie Hall. Annie was wearing Ruth Morley’s designs and with her hat and tie she is the incarnation of 70s. We can still see Annie Halls in streets.





Humphrey Bogart/ Trench coat
Sinemada Marlene Dietrich ve Diana Keaton gibi tüm görünüşleriyle stil yaratanlar olduğu gibi tek bir parçayı efsaneleştiren ve yine sadece o tek parçayı efsaneleştiren filmler ve oyuncular da var. Humprey Bogart ve trençkotu da buna bir örnek. Bogart’ı o karizmatik haliyle gördükten sonra kadınlar da dahil herkes bir trençkot elde etmek için çırpındı.


  Some people like Marlene and Diane create total looks, but some are use just one piece and make that piece a legend. Humprey Bogart and his trench coat is the biggest example to it. After seeing Bogart with that trench coat every man and women desired to have one.









James Dean/Red Jacket
Rebel Witout a Cause filmiyle James Dean insanların yaşam tarzlarını değiştirdi; stil anlayışlarını nasıl değiştirmesin? İki dünya savaşının ardından Amerikan Rüyası yalanını patlatan gençliğin sembolü olan Dean erken yaşta ölüp giderek daha da bir efsane oldu. James Dean gençliği sil baştan kodladığı gibi gardroblarına bile el atıp kıyafet devriminin de öncüsü olmuştu. Ölümünden sonra, Asi Gençlik film ekibinin gardrobunu hazırlayan Mattson’s mağazasında, 22.75 dolardan binlerce kırmızı mont satıldı. “Muazzam bir şeydi, hangi liseye giderseniz gidin, bütün çocuklar kırmızı montluydu. Herkes James Dean gibi olmak istiyordu.”











With his movie Rebel Witout a Cause, James Dean change young people’s lives styles but also their clothing styles. After two world wars, youth in America understands that the American Dream is not exist and Dean’s character in that movie symbolizes this awakening. That’s why his early death makes Dean a legend. After his death, the Mattson store, which is the creator of James Deans’s red jacket, sold thousand of jacket for 22.75 dolar. 







Julia Robert/ Dizüstü çizmeler
Kim Pretty Women filmindeki siyah çizmeli Julia Roberts’ı unutabilir ki? Giymek için bir km uzunluğunda ince bacaklarınız olmasını gerektiren bu çizmeler hala revaçta, hala giyiliyor –maalesef 1.15 boyundaki kadınlar tarafından da. Yine de her koşulda erkeklerin aklını uçuran bir fenomen olduğu kesin.










Who can forget Julia Robert and her black boots in Pretty Women. You have to have long and slender legs to wear these boot- unfortunately every women wear it in these days. Anyway, these boots are still fashionable and blow men’s mind.












Forest Gump/ Nike Sneakers
“Hayat bir paket çikolata gibidir, içinden ne çıkacağını asla bilemezsin.” sözünü nasıl unutamıyorsak, Forest’tın ayakkabılarını da o kadar net hatırlıyoruz. Ah o ayakkabılar neler çekti, ne badireler atlattı ve sonunda fenomen parça olmayı başardı.


"Life was like a box of chocolates. You never know what you're gonna get." We cannot forget these words of Forest; but we also cannot forget his Nike sneakers. These shoes saw lots of things, survived many adventures. In the end it become an icon.




Marilyn Monroe/ Beyaz Elbise
Ve tabi ki Marilyn. O her haliyle ikon her şeyiyle fenomen. Hangisini yazsam diye bayağı düşündüm. Gentlement Prefer Blonds’daki pembe elbiseli hali mi, Happy Birthday Mr. President’ı söylerkenki ışıltılı görüntüsü mü, Vogue için Bert Stern’e verdiği neredeyse hiçbir şey giymediği hali mi. Hepsi ayrı bir efsane. Ama içlerinden biri açık ara önde; o da beyaz elbiseli, etekleri uçuşan Marilyn. Bu haliyle Marilyn beyaz perde tarihinin en top görünüşünü oluşturuyor, yine önünü alamıyoruz.




And of course there is Marilyn. She is always an icon and a phenomenon in every way. I think a lot about her looks. Her pink dress in Gentlement Prefer Blonds, her radiant appearance while she was singing Happy Birthday Mr. President or her photos taken by Bert Stern for Vogue. But, I decide her one look is the best; the white dress in Seven Year Itch. She looks spectacular, beautiful and of course iconic.






1 yorum: